macar (şimdiye kadar 63 posta) | | Söylenmesi zor, ancak gerçekten acıyınca feryat edilen, son bir çare, son bir umut olarak tutunulacak kanadı kırık dal..
"Kimse kimsenin her şeyi olamaz - mış"tan önceki sen benim her şeyimsin
ama daha bilmiyorsun işte sen onun her şeyi değilsin! hiçbir şeyisin! hiçsin..
sadece günü yaşaması için varsın, iyi ki yarına yoksun!
Sen yalanlara kanan, kanmak isteyensin hatta.. biliyorsun bırakmam
sevgisini göstermiyor, söylüyor belki ama bu yeterli değil ki! bu bir şeyi kanıtlamaz ki!
emin değilsin ondan ve "beni bırakma" deme gereği duyuyorsun! kalbinde söyleyemediklerin, gururundan bir parça kalsın son an'a diye, içinde gizli "lütfen n'olur sensiz olamam olmak da istemem"ler..
"hatta düşünmem" diyor f.d., sen de düşünmekten kaçıyorsun "düşünme düşünme kim anlamış ki sen anlayasın böyle"..
çünkü düşündükçe uykuların kaçıyor, hiçbir anlam veremiyorsun yaptıklarına, içten içe biliyorsun onun korkak küçük
bencil bir çocuk olduğunu ama bir çocuktan tamamen farklı olarak çoktan masumiyetini kaybettiğini, seninkine gözünü diktiğini..
o yenik düşmüş diye seni de yanında götürmek istiyor, hep bu yüzden hayallerine ortak olmayışı, aşk için yaptıklarını
küçük görüşü, seni de hayata küstürmek isteyişi..
bu söz gitme gibi..
kime söylüyorsan bil ki gidecek!
kime söylüyorsan bil ki elini hiç tutmadı zaten..
kime söylemek içinden geldiyse tut kendini anla o an, sen onu bırak!
emin ol daha fazla yalnız kalamazsın..
bir gün,
gerçekten seni hak eden biri gözlerine bakacak ve anlayacaksın zaten bırakmayacak!
korkular değil sadece umutlar sizin olacak o zaman.. günlerindeyken söylenir bu söz.. diyemeyeceğini ama ısrarla hep sanmak istiyorsun..
taygun.. |